Çoğu tür fırsatçı omnivordur, yani bulduklar besine göre otçul ya da etçil beslenebilirler. Diatom, döküntü, diğer küçük bitki ve hayvanlar ile beslenirler. Chironomid türlerinin larvalarının beslenme alışkanlıkları türden türe farklılıklar gösterir.

Dip çamuru içerisinde beslenerek dip çamuru içindeki besinsel elementlerin besin döngüsüne katılmasını sağlarlar.

Pupaya dönüşmeden önce dört larval evre bulunur. Larval evrenin süresi çoğunlukla sıcaklığa bağlı olarak iki hafta ile birkaç yıl arasında değişir.

Chironomid larvalarının sucul ekosistemlerdeki besin zincirinde önemli bir yeri vardır; kendilerinden daha büyük omurgasızlar, balıklar, kurbağalar ve kuşlar için önemli bir besin kaynağıdır

Larva evresi süresi 2 hafta ile 7 sene arasında değişir. Bu süre iklim şartları ve beslenme durumu ile ilgilidir. Soğukta yaşayan bu türlerde, larva kışın dondurucu soğuğundan korunmak için bir koza örer ve bunun içerisine kıvrılarak kışı geçirir.

Chironomid türünün ergini bir kaç günden daha uzun yaşar. Ömür uzunlukları genellikle 2 haftadan kısadır. Her ne kadar beslenmeseler de su içebilirler.

Erginler genellikle aynı anda çıkarlar ve büyük sayılara ulaşırlar. Kütleli çiftleşme bulutları oluştururlar. Işık erginler için çekicidir.

Ilıman bölgelerde çoğu Chironomid türü tek ya da iki döl verir. Yılda üç-dört döl verenler de bulunur ama bu yaygın değildir.

Derin göllerin soğuk, profundal kısımlarında yaşayan türlerin yaşam döngüsünü tamamlamaları bir yıldan daha uzun bir süre alır. Kutuplara yakın yerlerde yaşan türler ise yaşam döngülerini en az iki yılda tamamlar; bu sürenin yedi yıla kadar uzadığı saptanmıştır. Yağmur suyu ile oluşmuş birikintiler gibi kalıcı olmayan tropik habitatlarda ise yaşam döngüsü bir iki haftada tamamlanır.

Geceleri ışığı takip ederek bina içlerini de istila etmektedirler. Bu özellikleri ile titrek sinekler otellere ve turizm sektörüne önemli ekonomik zararlar verebilmektedir. Ölü sineklerin ve örümcek ağlarına takılmış sineklerin oluşturduğu yığınlar hem kötü görüntü ve hem de çürümekte olan balık kokusuna benzer bir kokuya neden olduğundan sürekli olarak temizlik yapılmasını gerektirmektedir. Araç radyatörlerine, klimalarına girebilmekte; ürünlerin içine girmek suretiyle çeşitli boya, ilaç ye yiyecek fabrikalarını hasara uğratabilmektedirler.

Erginlerin kan emme gibi bir davranışları olmadığından herhangi bir hastalığın vektörü değildirler, ancak kirli sulardan çıktıklarında çeşitli hastalık yapıcı etkenleri mekanik olarak taşıma potansiyeline sahiptirler. Ayrıca erginler zaman zaman insanlarda alerjik reaksi-yonlara da neden olabilmektedir