SUMİLİUMLAR (BLACK FLY)

SİMULİUM
Simuliumlar için İngilizcede yaygın olarak “black fly” (siyah sinek) ismi, kullanılmaktadır.
Türkiyede Siyah Sivrisinek olarak anılmaktadır. Türkiye’de şimdiye kadar yapılan sınırlı sayıdaki çalışmalarda 3 cinse bağlı 7 altcins içerisinde sınıflandırılan toplam 36 siyah sivrisinek türü tespit edilmiştir.
Siyah sivrisinekler holometabol canlılardır. Yani sivrisinekler bahsinde de anlatıldığı gibi tam başkalaşım geçirirler. Yine sivrisineklerde olduğu gibi siyah sivrisinekler de yumurta ve larva dönemleri suya bağımlı olan sineklerdir

Dişiler 150–500 adet, 100–400 μm uzunluğundaki ovoid-üç köşeli, krem rengi yumurtayı (24 saat içersinde koyu kahverengine veya siyaha dönüşürler) genellikle akarsu yakınlarındaki su ile kaplı bitki örtüsü üzerine; doğrudan akan suyun yüzeyine ya da nadiren diğer döküntü ortamlar (bataklık vs.) üzerine bırakırlar. Birçok türde dişiler su yüzeyinin 15 cm kadar altındaki yüzeylere dalarak yumurtalarını bırakabilmektedirler (bu derinlik bir Simuliidin boyunun 25–50 katıdır).
Yumurtaların açılması için gereken süre türden türe değişmekle birlikte genelde 3–5 gündür; fakat düşük sıcaklıkla bu süre 30 güne kadar uzayabilmektedir
Yumurtalar açılır ve içinden bir çift gözün bulunduğu sert bir baş bölgesine, saat camı şeklinde bir vücuda sahip olan larvalar çıkar. Haltere benzer tipik vücut şekilleri, besin filtre ettikleri baş anları, yüzeye tutunma ve harekette kullandıkları torasik ve abdominal yalancı ayakları ile diğer tüm böcek larvalarından kolaylıkla ayırt edilirler.
Larvalar serbest olan uçlarında (baş bölgelerinde) bulunan tüysü filtreleriyle sudaki organik maddeleri süzerek beslenirler. Normal beslenme pozisyonunda larva arka ucundan yüzeye bağlanır ve baş bölgesi akıntı yönünde uzanır ve fanlar larva üstünden geçen suyu filtre eder. Suda asılı olan partikülleri filtre eden larva, bunları daha küçük parçacıklara dönüştürüp, bunların dibe çökmelerini engeller ve böylece madde dönüsüne katılmalarını sağlar. Bu da siyah sivrisinek larvalarının sucul sistemdeki önemlerine işaret eden özelliklerinden biridir. Bazı türlerin larvalarında bu filtre etme özelliği görülmez; bunlar tutundukları yüzey üzerinde beslenirler.
Larvalar vücutlarını bükerek hareket ederler. Ele alındıklarında U şeklinde kıvrılırlar. Renkleri yeşilden kahverengine değişmekle birlikte genellikle siyahtır. Uzunlukları 4–12 mm arasında olmakla birlikte uzayıp kısalılar.
Simuliid larvaları, Culicid larvaları gibi oksijen almak için suyun yüzeyine çıkmazlar, çünkü solungaçları ile suda erimiş olan oksijeni alırlar. Suyun oksijensizleşmesi halinde larvalar tutundukları yerden ayrılarak kendilerini akıntıya bırakırlar. pH değişimine verdikleri tepki de genellikle bu şekilde olmaktadır.
Larvalar genel olarak 7 kere gömlek değiştirir, ancak bu sayı büyüme oranına bağlı olarak 4 ile 9 arasında değişir. Büyüme oranı ise suyun sıcaklığı, larvanın aldığı besinin kalitesi ve miktarı gibi faktörlerden etkilenmektedir. Larval gelişim süreci, tıpkı yumurta evresinde olduğu gibi, türe ve sıcaklığa bağlı olarak değişmektedir. Bu süre genellikle 6–14 gün ile 7–10 hafta arasındadır. Suyun soğukluğu arttıkça larvaların gömlek değiştirme sayılarının da arttığı gözlenmiştir. Sıcaklık düştükçe larval gelişim süresi azalır, bu da larvanın kılıfının akıntı nedeniyle aşınma oranını artırır. . Bu yüzden soğuk sularda yaşayan larvalar daha fazla sayıda gömlek değiştirir.

Siyah sivrisinek larvaları bulundukları sucul sistemlerde diğer pek canlı için besin kaynağı ödevi görür. Bu da Simuliidae ailesinin sucul sistemlerdeki önemine işaret eden diğer bir noktadır. Ayrıca suyun pek çok türünün suyu kalitesine karşı hassas olması bu ailenin gösterge olarak kullanılabilmesine olanak vermektedir.
Larvalar akarsu ekosistemlerinde genellikle çok büyük sayılar halinde bulunurlar. Farklı habitatlarda tespit edilen ortalama birey sayısı m2’de 160–1.200.000 adet olabilmektedir. Larvalar genellikle suyun yüzeyine yakın derinliklerde (300 mm’den daha az) bulunurlar. Bununla birlikte, istisna olarak büyük nehirlerde yaşayan bazı türler çalkantılı sularda, yüzeyin metrelerce altında bulunabilirler.
Son evrede larva koyu kırmızı bir renk alır. Toraksın ya kısımlarında pupal solungaçların oluşacağı yerler koyulaşır ve pupasyonun gerçekleşeceği sepet tarzı koza oluşmaya başlar. Son evredeki larva pupa olmak için başka bir yere gidebilir.
Kozanın oluşturulması 1 saat içerisinde tamamlanır. Pupa sudaki taş, kütük, kök gibi yapılara tutunur. Pupanın bir ucu şişkincedir. Pupalar genellikle terlik şeklinde olup, kapalı uçları akıntıya karşı, açık uçları ise akıntı yönüne bakar. Böyle bir yönelim, pupa kabuğunun akıntının getirdiği malzemeler tarafından yırtılmasını engellemektedir. Pupa da larva gibi, solunum yapıları vasıtasıyla suda çözünmüş halde bulunan oksijeni kullanır.
Pupanın son kısmında yüzeylere tutunmaya yarayan diken ve çengeller bulunur. Koza ve solungaç yapıları tür tayini için önemli olan karakterlerdir.
Pupal evre, yine sıcaklığa ve türe bağlı olarak 4–5 gün ile 3–5 hafta arasında değişmektedir. Pupa besin almadan yaşar. İçersindeki sinek geliştikçe, pupanın rengi de koyulaşır
Pupal evre sona erdiğinde pupal deri yırtılır ve ergin sinek bir hava kabarcığı içerisinde su yüzeyine doğru yüzer ve hemen uçmaya başlar. Ergin çıkışı ışık miktarı ve sıcaklığa bağlı olup, hemen her zaman gündüz vakitlerinde gerçekleşir. Boyları genellikle bir pirinç tanesi büyüklüğünde olup, 1 ile 7 mm arasında değişir.
Siyah sivrisinekler genellikle açık alanlarda uçar ve beslenirler. Çok büyük bir kısmı gündüzleri aktiftir. Beslenmek için güneşli vakitleri seçerler. Havanın çok sıcak olduğu bölgelerde siyah sivrisinek aktivitesinin gün içerisinde biri sabah, diğeri ise akşamüzeri olmak üzere iki kez en yüksek değere ulaştığı gözlenmektedir.
Siyah sivrisinekler Culicid sivrisineklerinden daha farklı bir şekilde kan emerler. Hortumlarını derinin yüzeyine sürterek o bölgede bir kan havuzunun oluşmasını sağlar, sonra hortumunu bu havuza sokar. Kan emme işi 4–5 dakika kadar sürmektedir.
Dağlardan sel şeklinde inen sulardan, hareket ettiği neredeyse anlaşılamayacak kadar yavaş akan sulara, büyük nehirlerden geçici derelere kadar her tür akan suda bulunabilmektedirler. Bazı araştırmalar düzenli akarsu sistemlerindeki siyah sivrisinek tür çeşitliliğinin düzensiz sulara göre daha fazla olduğunu göstermiştir. Yine başka bazı araştırmalar hızlı akan, geniş, serin ve yatağı taşlık olan akarsulardaki tür çeşitliliğinin ve birey sayısının, yavaş akan, dar, sıcak ve yatağı kumul olan akarsulardaki tür çeşitliliği ve birey sayısından daha yüksek olduğunu göstermiştir.
Durgun su sistemlerinde de siyah sivrisinek larva ve pupalarına rastlanmıştır ancak bunların durgun suya akıntı ile sürüklenme sonucu geldikleri düşünülmektedir. Birkaç türün Baltık Denizi’nin nehir ağızlarına yakın, tuzluluğun düşük ve nehir akıntısının olduğu kısımlarında yaşadığı tespit edilmiştir. Kısacası, larvaların habitat seçimlerinde türler arası farklılıklar bulunmaktadır.